ST. LOUIS - Bilim insanlarının tahminlerine göre, 2005’te Grönland’dan eriyerek denize karışan su miktarı 1996’daki düzeyinin tam iki katına çıktı. Grönlad buzullarının bütünüyle erimesi halinde tüm okyanuslardaki su seviyesi 7 metre yükselebilir. Grönland’dan yılda eriyen buzul miktarı İstanbul’un yıllık toplam su tüketiminin tam 300 katı. Yüzey sıcaklıklardaki artışın buzulların hızla erimesine neden olduğu biliniyordu, ancak NASA Jet Propulsion Laboratory uzmanı Eric Rignot ve University of Kansas öğretim üyesi Pannir Kanagaratnam’ın ortak çalışması Dünya’nın kuzey ucundaki buzul erimesinin sanılandan çok daha hızlı gerçekleştiğini ortaya koyuyor.Yılda 220 kilometre küp buzul eriyor. ABD’nin St.Louis kentinde bir konferansta konuşan NASA’ya bağlı Jet Propulsion Laboratory uzmanı Eric Rignot, Grönland’daki erimenin “her geçen yıl giderek daha hızlanacağını ve insanoğlunun erimenin ve sonuçlarının üstesinden gelemeyeceğini” ifade etti. Daha önce Grönland’ın eriyerek okyanusa karışacağı biliniyordu ancak bunun uzun yüzyıllar alacağı sanılıyordu, ancak son çalışma Grönland’a en fazla 1.000 yıl ömür biçiyor. 1996 yılında Grönland’da yılda 100 kilometre küp buzul erirken, bu rakam 2005’te 220 kilometre küp’e çıktı. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, bu rakam İstanbul’un yıllık toplam su tüketiminin tam 300 katına denk düşüyor (İstanbul yılda 0.73 kilometre küp su tüketiyor).
17 Kasım 2012 Cumartesi
Buzulların Erimesinin Dünya Üzerindeki Etkileri
Küresel ısınma, Grönland’ın buzullarının tarihte hiç olmadığı kadar hızlı erimesine yol açıyor. Bilim insanları, Grönland’a 1.000 yıl ömür biçiyor.
ST. LOUIS - Bilim insanlarının tahminlerine göre, 2005’te Grönland’dan eriyerek denize karışan su miktarı 1996’daki düzeyinin tam iki katına çıktı. Grönlad buzullarının bütünüyle erimesi halinde tüm okyanuslardaki su seviyesi 7 metre yükselebilir. Grönland’dan yılda eriyen buzul miktarı İstanbul’un yıllık toplam su tüketiminin tam 300 katı. Yüzey sıcaklıklardaki artışın buzulların hızla erimesine neden olduğu biliniyordu, ancak NASA Jet Propulsion Laboratory uzmanı Eric Rignot ve University of Kansas öğretim üyesi Pannir Kanagaratnam’ın ortak çalışması Dünya’nın kuzey ucundaki buzul erimesinin sanılandan çok daha hızlı gerçekleştiğini ortaya koyuyor.Yılda 220 kilometre küp buzul eriyor. ABD’nin St.Louis kentinde bir konferansta konuşan NASA’ya bağlı Jet Propulsion Laboratory uzmanı Eric Rignot, Grönland’daki erimenin “her geçen yıl giderek daha hızlanacağını ve insanoğlunun erimenin ve sonuçlarının üstesinden gelemeyeceğini” ifade etti. Daha önce Grönland’ın eriyerek okyanusa karışacağı biliniyordu ancak bunun uzun yüzyıllar alacağı sanılıyordu, ancak son çalışma Grönland’a en fazla 1.000 yıl ömür biçiyor. 1996 yılında Grönland’da yılda 100 kilometre küp buzul erirken, bu rakam 2005’te 220 kilometre küp’e çıktı. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, bu rakam İstanbul’un yıllık toplam su tüketiminin tam 300 katına denk düşüyor (İstanbul yılda 0.73 kilometre küp su tüketiyor).
ST. LOUIS - Bilim insanlarının tahminlerine göre, 2005’te Grönland’dan eriyerek denize karışan su miktarı 1996’daki düzeyinin tam iki katına çıktı. Grönlad buzullarının bütünüyle erimesi halinde tüm okyanuslardaki su seviyesi 7 metre yükselebilir. Grönland’dan yılda eriyen buzul miktarı İstanbul’un yıllık toplam su tüketiminin tam 300 katı. Yüzey sıcaklıklardaki artışın buzulların hızla erimesine neden olduğu biliniyordu, ancak NASA Jet Propulsion Laboratory uzmanı Eric Rignot ve University of Kansas öğretim üyesi Pannir Kanagaratnam’ın ortak çalışması Dünya’nın kuzey ucundaki buzul erimesinin sanılandan çok daha hızlı gerçekleştiğini ortaya koyuyor.Yılda 220 kilometre küp buzul eriyor. ABD’nin St.Louis kentinde bir konferansta konuşan NASA’ya bağlı Jet Propulsion Laboratory uzmanı Eric Rignot, Grönland’daki erimenin “her geçen yıl giderek daha hızlanacağını ve insanoğlunun erimenin ve sonuçlarının üstesinden gelemeyeceğini” ifade etti. Daha önce Grönland’ın eriyerek okyanusa karışacağı biliniyordu ancak bunun uzun yüzyıllar alacağı sanılıyordu, ancak son çalışma Grönland’a en fazla 1.000 yıl ömür biçiyor. 1996 yılında Grönland’da yılda 100 kilometre küp buzul erirken, bu rakam 2005’te 220 kilometre küp’e çıktı. Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, bu rakam İstanbul’un yıllık toplam su tüketiminin tam 300 katına denk düşüyor (İstanbul yılda 0.73 kilometre küp su tüketiyor).
2 Kasım 2012 Cuma
Sandy Kasırgası
Japonya Depremi
11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU
HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0)
BİLGİ NOTU
JEOLOJİ ETÜTLERİ DAİRESİ
Yer Dinamikleri Araştırma ve Değerlendirme Koordinatörlüğü
Aktif Tektonik Araştırmaları Birimi
17 MART 2011
ANKARA1
11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU DEPREMİ
11 Mart 2011 günü Japonya’nın kuzeydoğu kıyısında, okyanusta meydana gelen Mw: 9.0
büyüklüğündeki deprem büyüklük açısından, aletsel dönemde dünyada meydana gelen en büyük
depremler içinde beşinci sırada yer almaktadır. Tektonik konum açısından bu deprem Japonya’nın
doğusunda, Pasifik levhası ile Kuzey Amerika levhası arasındaki Japon hendeği olarak
adlandırılan dalma-batma zonunda meydana gelmiştir. Bu dalma-batma zonunda Pasifik levhası
yaklaşık 8 cm/yıllık bir hızla Kuzey Amerika levhası altına dalmaktadır. Deprem bu dalma-batmazonundaki mega-bindirme niteliğindeki bir faydan kaynaklanmıştır. Depremde yaklaşık 400 km
uzunluğunda yüzey faylanması geliştiği öngörülmektedir.
Japonya’nın kuzeydoğusunda, Honshu adası kıyıları boyunca can kaybının 10 000 bini
aşması beklenmektedir ve bu deprem Japonya tarihinde görülmemiş boyutta ekonomik zarara yol
açmıştır. Depremdeki can kaybı ve ekonomik zararın bu denli fazla olmasının sebebinin, deprem
sarsıntılarının yol açtığı yapısal yıkımlardan çok, depremin tetiklemesiyle meydana gelen
tsunamiyle ilgili olduğu rapor edilmektedir. Bu iki olay sonrasında iki nükleer santralde meydana
gelen patlamalarla ortaya çıkan depremin yol açtığı nükleer kaza ise Japonya depremini ulusal bir
afet olmaktan çıkarıp dünya çapında bir afete dönüşmüştür.
Devamı :http://www.mta.gov.tr/v2.0/duyuru/duyurular/11-03-2011-japonya-dapremi-bilgi-notu.pdf
Kaynak : www.mta.gov.tr
Devamı :http://www.mta.gov.tr/v2.0/duyuru/duyurular/11-03-2011-japonya-dapremi-bilgi-notu.pdf
Kaynak : www.mta.gov.tr
15 Ekim 2012 Pazartesi
Kum Fırtınası

Kum fırtınası veya toz fırtınası, kurak ve yarı kurak bölgelerde yaygın olan meteorolojik olay. Kum fırtınası, boranın cephesinin gevşek kum ve tozun uçurulduğunda ortaya çıkar. Parçacıklar, uçurulma ve durdurulma ile nakledilir ve bir yerde toprak erozyonuna ve başka yerde depozisyona neden olur.
Sahra Çölü ve Arap Yarımadası çevresindeki kurak topraklar, İran, Pakistan ve Hindistan'dan gelip Umman Denizi'nde biriktirilen bazı katkılar ile birlikte, havadan inen kum ve toz başlıca kaynaktır. Çin'deki fırtınalar ise Büyük Okyanus'a tozları yerleştirir.

Yağmur Ormanları
Yağmur ormanları, yıllık en az 1750-2000 mm yağışa dayalı, yüksek yağış miktarı ile karakterize ormanlardır.
Ekvator'dan itibaren kutuplara doğru 23°kuzey 27° güney enlemleri arasında yer alan tropikal yağmur ormanları, bütün seneyi kapsayan daimi sıcaklık ve nemlilik ile, devamlı surette büyüyen geniş yapraklı ağaçlar karakterize eder. Ağaçlar bütün sene yapraklarını bir taraftan dökerlerken, diğer taraftan yenilerini sürdükleri için, daimi yeşil ormanlar da denilir.

14 Ekim 2012 Pazar
Gelgit
Gelgit veya med cezir, bir gök cisminin başka bir gök cismine uyguladığı kütle çekimi nedeniyle her iki cisimde meydana gelen şekil bozulmaları. En çok bilineni, her bir ay gününde Ay ve Güneşin göreli konumlarındaki değişmeler sonucu kütle çekimlerinde meydana gelen farklılıklar nedeniyle deniz seviyesindeki yükselme ve alçalmalardır.
Ay Etkisi
Ay yerküre etrafında dönerken yerkürenin bir yüzü Ay'a daima daha yakındır. Bu durumda Ay'a yakın yerdeki sular ay tarafından kendine doğru çekilirler. Bu arada kabaran suların arkasında bulunan boşlukları yanlardan gelen sular doldurur. Böylece Dünya’nın Ay'a bakan yüzeyinde sular yükselirken, diğer yerlerde alçalır. Bu yükselme ve alçalma birbirini devamlı izler.
Ay Etkisi

16 Eylül 2012 Pazar
Pamukkale Travertenleri Nasıl Oluşmuştur?
Traverten denilen kaya türü çok yönlü, çeşitli nedenlere ve ortamlara bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan bir kayadır. Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar geniş bir bölgeyi etkilemiştir Bu bölgede sıcaklıkları 35-100 C arasında değişen 17 sıcak su alanı bulunmaktadır
Pamukkale deki rermal su kaynaktan çıktıktan sonra, 320m uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70mlik kısmi çökelmenin olduğu traverten katkatlarına dökülmekte ve ortalama 240-300m yol kat etmektedir Kaynaktan çıkan 356 Co sıcaklğında,içinde yüksek miktarda Kalsiyum Hidro Karbonat bulunan suyun havadaki oksijen ile olan teması sırasında Karbondioksit ve Karbonmonoksit uçarak,kalsiyum karbonat çökelmekte ve traverten oluşumuna sebep olmaktadır
Kalsiyum karbonat, başlangıçta yumuşak bir jel halindedir Zaman içinde sertleşmekte ve traverten olmaktadır Ancak ziyaretçiler tarafından katkatlar üzerinde gezilmesi ve oynanması, henüz yumuşacık haldeki kalsiyum karbonatların ezilmesine, dağılmasına neden olmaktadır Travertenlere termal su kontrollü olarak belirli bir program dahilinde verilmektedirFazla miktarda ve uzun süre aynı yere akıtılan su yosunlaşmaya ve dolayısıyla travertenlerde hoş olmayan kirliliğe sebep olmaktadır Beyazlığın oluşumunda, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresi etkilidir Çökelme, termal sudaki karbondioksitin havadaki karbondioksit dengeye gelinceye kadar devam etmektedir
3D Sanal Tur İçin : http://www.3dmekanlar.com/tr/pamukkale.html
Kaynak : http://www.harbiforum.org
Pamukkale deki rermal su kaynaktan çıktıktan sonra, 320m uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70mlik kısmi çökelmenin olduğu traverten katkatlarına dökülmekte ve ortalama 240-300m yol kat etmektedir Kaynaktan çıkan 356 Co sıcaklğında,içinde yüksek miktarda Kalsiyum Hidro Karbonat bulunan suyun havadaki oksijen ile olan teması sırasında Karbondioksit ve Karbonmonoksit uçarak,kalsiyum karbonat çökelmekte ve traverten oluşumuna sebep olmaktadır
Kalsiyum karbonat, başlangıçta yumuşak bir jel halindedir Zaman içinde sertleşmekte ve traverten olmaktadır Ancak ziyaretçiler tarafından katkatlar üzerinde gezilmesi ve oynanması, henüz yumuşacık haldeki kalsiyum karbonatların ezilmesine, dağılmasına neden olmaktadır Travertenlere termal su kontrollü olarak belirli bir program dahilinde verilmektedirFazla miktarda ve uzun süre aynı yere akıtılan su yosunlaşmaya ve dolayısıyla travertenlerde hoş olmayan kirliliğe sebep olmaktadır Beyazlığın oluşumunda, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresi etkilidir Çökelme, termal sudaki karbondioksitin havadaki karbondioksit dengeye gelinceye kadar devam etmektedir
3D Sanal Tur İçin : http://www.3dmekanlar.com/tr/pamukkale.html
Kaynak : http://www.harbiforum.org
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)